Skolyoz Nedir?

Skolyoz, omurganın doğal anatomik yapısından saparak üç boyutlu olarak anormal eğrilmesini ifade eden bir omurga deformitesidir. Normal bir omurgada arkadan bakıldığında düz bir hat görülürken, skolyozda omurga “S” veya “C” şeklinde bir eğrilik gösterir. Bu durum sadece omurganın yana doğru eğilmesiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda omurların kendi eksenleri etrafında dönmesiyle de karakterizedir. Sağlıklı bir omurgada, önden veya arkadan bakıldığında düz bir hat, yandan bakıldığında ise doğal eğriler (lordoz ve kifoz) bulunur. Ancak skolyozda bu doğal yapı bozularak, omurganın normal anatomik dizilimi değişir. Omurgadaki bu anormal eğrilik, vücudun biyomekaniğini, postürünü ve genel sağlığını önemli ölçüde etkileyebilir. Skolyozun Anatomik Yapısı Skolyozda görülen eğrilik, omurganın farklı bölgelerinde ortaya çıkabilir: Bu eğrilikler tek yönlü olabileceği gibi, çift yönlü de olabilir. Çift yönlü eğriliklerde genellikle bir primer (ana) eğrilik ve bunu dengeleyen bir sekonder (ikincil) eğrilik görülür. Eğriliğin derecesi, Cobb açısı adı verilen özel bir ölçüm yöntemiyle belirlenir. Skolyozun Sınıflandırılması Başlangıç Yaşına Göre: Etiyolojisine (Nedenine) Göre: Skolyozun Vücut Üzerindeki Etkileri Fiziksel Etkiler: Psikososyal Etkiler: Erken Tanının Önemi Skolyozun erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısını önemli ölçüde artırır. Özellikle büyüme çağındaki çocuklarda düzenli tarama programları büyük önem taşır. Erken tanı sayesinde: Risk Faktörleri Bu kapsamlı tanımlama, skolyozun karmaşık doğasını ve vücut üzerindeki çok yönlü etkilerini anlamak açısından önemlidir. Hastalığın doğru teşhisi ve uygun tedavi planlaması için bu faktörlerin tümünün göz önünde bulundurulması gerekir. Her skolyoz vakası kendine özgüdür ve kişiye özel bir yaklaşım gerektirir.